Bulut bilişim SaaS ile anlamlı
Bilişim insan ve kurumların hizmetine girmeye başladığında önce donanımları tanıdık. Asıl olan “computer” idi. Sistemler alındığında yazılım içinde ücretsiz gelir veya geliştirilirdi. Hatta ihaleler ve satın almalar bir kalemde yapılırdı. Tedarikçilerden ikisi birden, hem yazılım hem donanım istenirdi. Zaman geçtikçe, yazılımın ağırlığı ve önemi arttı. Yazılımlar başka donanımlarda da çalışabilir hale geldi. Veri tabanları ayrıştı. Sanal sunucular ortaya çıktı. Artık çözüm derken neredeyse sadece yazılımları ve veri tabanlarını kastediyoruz.
Sosyal medya uygulamaları, e-posta uygulamaları, internet bankacılığı uygulamaları, gazeteler, hatta e-devlet uygulamaları de birer SaaS uygulaması örneği. Bu sayede, bulut bilişime gün geçtikçe daha fazla ısındık.
Aşağıdaki soruları endişelerimizi en azından kategorize etme olanağı verecektir.
a) Mevcut kendi sistem altyapımız, bulut bilişimin sağladığından daha “güvenli” mi? Bu sorunun yanıtının, çoğu kurum için, SaaS’ın daha güvenli olduğu şeklinde çıkması çok da şaşırtıcı olmayacaktır. Bu durumda SaaS bu tür kurumlar için tam bir fırsattır.
b) Mutlaka bizim olsun dediğimiz; dışarı çıkartmak, kimseyle paylaşmak istemediğimiz tam olarak nedir? Verilerimiz mi, iş yapış şekillerimiz mi, donanım mı? Bu soruyu doğru yanıtlamak da önemli, çünkü hibrit SaaS çözümlerinin, verinin sahipliği konusunda çok çeşitli çözümleri bulunmaktadır.
c) SaaS uygulamasının, hangi sistemlerimizle beraber hatta iç içe olacağını belirledik mi? Böylelikle, Hibrit Saas’tan en yüksek verimi bekleyebileceğiz. SaaS çözümleri internet üzerinden gayet başarılı entegrasyon olanakları sunmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde bulut daha yaygın
Bulut bilişim gelişmiş ülkelerde, ülkemize göre çok daha önce kurgulanmaya ve yaygınlaşmaya başladı. Dolayısı ile hem bulut teknoloji çözümleri sağlayan firmalar hem faydalananlar, ülkemizden yıllar önce yapılandırdı.
Devlet, kanunlar ve genelde ekonomik düzen bulut ve hibrit bulut teknolojilerine göre evrilmiş ve bu tür çözümlere ilişkin kurallar, ödeme biçimleri, anlaşmalar, kişisel verilerin korunma sertifikasyonları ülkemizden çok daha önce gelişti.
Formalis olarak, Silikon Vadisi’ndeki şirketimiz aracılığı ile tüm ürünlerimiz için küresel SaaS çözümlerinin sağlaması gereken temel sertifikasyonlarımızı tamamladık. Bu süreçte, bu tip sertifikasyonların Türkiye’de de verilmesi konusunda devlet kurumları ve üniversiteler de dahi çeşitli kurumlara öncülük önerdik. Önemini yıllar önce anlatmaya gayret ettik. Ancak başarılı olamadık. Kendi firmamızı ABD’de kurup sertifikasyonlarımızı tamamlamak zorunda kaldık. Çünkü ABD’de devlet, bulut bilişişimin farkında, kurumların çekincelerinin de farkında. Dolayısı ile kendi şirketlerinin tüm dünyada iş yapma potansiyellerini her açıdan geliştirmeye çalışıyorlar. Ancak, birçok destek paketi, globalleşen ürünler, için devlet tarafından sağlanıyor. Ar-Ge desteklerini de sektör gayet iyi biliyor. Eleştirilerimiz daha iyisi için. Çünkü bulut bilişim kaçırmak olmak üzere olduğumuz bir başka tren.
Bulutun asıl verimi SaaS ile ortaya çıkıyor
Bulut teknolojilerinin asıl verimli kullanımı SaaS çözümleri kullanmaktır. Hem uygulama hem veri tabanı SaaS sağlayıcının kontrolündedir. Hatta sizin firmanız için ayrı bir veri tabanları da yoktur. Multi-tenant uygulama mimarisi sayesinde, tek uygulama ve tek veri tabanı ile tüm müşterilerine hizmet sunarlar. Sundukları SaaS çözümüne odaklanmış bu firmaların çözümleri, sizin sağlayacağınız performans ve güvenilirlikten daha fazlasını dahi sağlayabilirler. Birçok güvenlik sertifikalarına sahiptirler. Bu tip çözümlerde SaaS çözümünün gereksinimlerinizle ne kadar uyuştuğu, platformun veri güvenliği, veri iletişim güvenliği, kritik veya tüm verilerin nasıl şifrelendiği, erişilebilirlik konusunda sağlayacağı SLA’ler ve SaaS sağlayıcının bir bütün olarak finansal ve kurumsal güvenilirliği ön plana çıkar. Diğer önemli bir unsur, SaaS çözümünün diğer çözümlerle ve özellikle sizin lokal çözümlerinizle nasıl entegre olacağıdır.
Hibrit SaaS uygulamalar internet üzerinden mevcut sistemlerinizle entegre çalışabilmektedir. Kimi hibrit SaaS uygulamalarının veri tabanları sizin sahip olduğunuz sunucular üzerinde de çalışabilir.
Mi4biz, Helpalive, Pollactive, Sommoni ve Opheleia hibrit bulut SaaS çözümlerimiz. Tümü için hem response time, hem erişebilirlik açısında net ve aksatmadan sağladığımız SLA’lerimiz var. SafeHarbor sertifikasayonu ile kişisel verileri koruma politikalarımız sürekli denetletiyor ve güncel kılıyoruz.
SaaS’da başlangıç maliyeti çok daha düşük
Yazılım geliştirme, ihtiyaçlara göre sürekli iyileştirme maliyetli bir süreç. Oysa SaaS çözümleri bunu iyi yapabildikleri için varlar. Bu çözümleri kullanmak, yazılım geliştirme ve barındırma süreçlerinden tasarruf etme ve asıl işimize odaklanma fırsatı sunmaktadır.
İyi SaaS çözümleri sürekli gelişir ve yenilenir. İnternet erişimi ve genel olarak erişilebilirlik SLA’leri yüksektir. İnternet uygulamaları olduğu için, kullanıcılarınızın internete çıkabiliyor olmaları tek kriterdir. Dolayısı ile kullanıcılarınızın destek maliyetleri daha azdır. Başlangıç yazılım lisans maliyetler klasik lisans satın almaya göre daha azdır.
Mi4biz dünya markası haline geliyor
Başarılı örneklerden biri, Mi4biz’dir. Son olarak New York’ta düzenlenen ve 3 gün süren Customer Service Exhibition etkinliğinde altın sponsor olarak yer aldık. Mi4biz’i küresel bir marka haline getiriyoruz. Doha ve Milano’da etkinliklere katıldık. 30,000 kullanıcı ile ülkemizdeki en büyük SaaS uygulamasıyız. Bankalardan e-ticarete, belediyelerden, üniversitelere, perakende şirketlerinden mağazalara 50’den fazla müşterimiz yıllardır Mi4biz’i kullanıyorlar.
Formalis CEO’su Tamer Gülce