HADOPI’miz oluyor…
Haute Autorité pour la Diffusion des Oeuvres et la Protection des droits sur Internet: HADOPI.
Fransa’da, internette yayınlanacak eserlerin telif haklarının korunması için yüksek kurul.
İnternetten, ödeme yaparak indirmesi gerektiği halde korsan indirim yapana birinci kez uyarı, ikinci kez uyarı, üçüncü kez interneti yasaklama cezası verilecek…ti, ki Fransa Anayasa Mahkemesi, yasayı yumuşattı. Üçü dokuza çıkarttı.
HADOPI, büyük ümit vaat ederek cumhurbaşkanlığına talip olan, ama tek dönemden öteye geçemeyen Sarkozy’nin eseriydi.
24-25 Mayıs 2011’de Paris’te toplanan “eG8 Forum” toplantısını açış konuşmasında Sarkozy’nin şu kritik cümlesi: “İnternet, mevcut evrenimize paralel kuralsız bir evren değildir. Hükümetler, internetin denetimsiz sürmesine izin veremez.”
Gel zaman, git zaman, bazı hükümetler bu HADOPI’yi evirip çevirip yasa tasarısı yaptılar. Bunlardan biri de Türkiye oldu.
“Fikir ve Sanat Eserleri Kanun Tasarısı,” eklenen yeni maddeleriyle yasalaştığı takdirde, sosyal paylaşım sitelerinden müzik, film, e-kitap ve makale paylaşmaya HADOPI stili ceza gelecek.
Bu tür paylaşım yapanlar üç kez uyarıldıktan sonra yine devam ederse 1,000 – 50 bin TL arasında ceza ödeyecek.
Meslek birliklerinin oluşturduğu veritabanındaki her esere bir kod verilecek. Bir robot yazılım, bu koda sahip bir eserin başka bir bilgisayara gönderildiğini saptayacak.
Böylece, telif hakları 24/7 otomatik izlenecek. Müzik Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) ve Müzik Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ortak hareket edecekler. Türkiye’de halen telif ücreti olarak 30-40 milyon dolar toplanıyor. Yeni sistemle bu miktar 150 milyon dolara çıkabilecek.