Kalkınma Bakanlığı stratejisinde bulut bilişim ilk sırada
Bilgi Teknolojileri süreç ve organizasyonlarının mevcut durumda bile yönetilmesinin çok da kolay olmadığı düşünülürse Hibrit buluta geçecek kurumların kendilerini hazırlaması gereken konuların olması kaçınılmazdır.
Hali hazırda da kurumların endişelerinin başında yer alan güvenlik, hibrit buluta geçmeyi düşünen kurumların dikkat edilecekler listesinde ilk sırada yer almalıdır. Hibrit bulut yapısına geçişte kimlik yönetimi, bilgi güvenliği ve uyum konuları önemini daha da artırmaktadır. Yerel ağlarda uygulanan veri güvenlik politikalarının hibrit yapıda uygulanması, mevcut veri koruma politikaları ile bulut ortamının gerekliliklerinin uyumu gibi konular tedarikçi seçimini ve geçiş planını etkilemektedir.
Ek olarak, hibrit yapıya geçiş öncesi entegrasyona uygun ağ yapısının oluşturulması, gerek olduğunda verilerin ve uygulamaların başka bir tedarikçiye veya buluta taşınmasına izin verecek yedek planların yapılması, genel ve özel bulutun ayrı altyapılar kullanımından dolayı ortaya çıkabilecek veri ve uygulama entegrasyon risklerini bertaraf edecek yöntemlerin geliştirilmesi ve hibrit yapıya geçiş planını tasarlayabilecek ve koordine edebilecek bir ekibin oluşturulması hibirt buluta geçecek kurumlar için önemli unsurlardır.
Hibrit buluta geçişte bu endişeleri giderecek çözümler ve yöntemler bulunmaktadır. Hibrit buluta geçişin sadece sürecin başlangıcı olduğu ve kurum içinde yaşayan diğer süreçler gibi devam ettirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Her projede olduğu gibi geçiş projesinin planlaması tüm paydaşları ve unsurları düşünerek yapılmalıdır.
Türkiye BT pazarı büyüyor
Mayıs 2014’te T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından yayınlanan “2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı”na göre küresel BT hizmetleri pazarı içerisinde en fazla gelişmesi beklenen alan bulut bilişim hizmetleri pazarıdır. 2012 yılı itibarıyla 40 milyar dolar büyüklüğünde olan pazarın, yıllık ortalama yüzde 24 büyüme ile 2016 yılında 98 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.
Ülkemizin nüfusu ve dünya ekonomisindeki payı dikkate alındığında, BT pazarının küçük olduğu ve önemli bir büyüme potansiyeli taşıdığı görülmektedir. Türkiye BT pazarı 2007’deki 5,93 milyar dolar seviyesinden 2012 yılı itibarıyla 9,6 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır.
BT harcamaları kişi başına düşen gelir seviyesiyle ilişkilendirildiğinde orta gelir grubundaki ülkelerin alt bandında yer aldığımız görülmektedir. Ülkemizde yazılım ve BT hizmetleri harcamalarının BT pazarı içerisinde aldığı yüzde 21’lik pay, yüzde 50’lik dünya ortalamasına göre oldukça düşüktür.
Bulut bilişim, kullandıkça ve kullandığın kadar öde prensibiyle bilişim maliyetlerinde esneklik ve tasarruf imkânı tanımaktadır. Mevcut durumda pazar içerisinde çok küçük bir payı olan bulut bilişim hizmetlerinin önümüzdeki dönemde hızlı bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Bulut bilişim hizmetlerine yönelik farkındalık eksikliği ve bu hizmetlerden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin duyduğu mahremiyet, güvenlik gibi endişeler bulut bilişim hizmetlerinin KOBİ’lere yaygınlaşması önünde engel teşkil etmektedir. BT sektöründeki mevcut mal ve hizmet dağıtım kanalları da KOBİ’leri bulut bilişim hizmetleri kullanımına yönlendirici şekilde çalışmamaktadır.
Özetle, Türkiye’de başlangıç seviyesinde olan hibrit bulut yapısı zaman içinde gelişmesi planlanan bir inisiyatiftir. Sağladığı faydalar düşünüldüğünde göz ardı edilemeyecek faydalar sağlayan hibrit bulut, önündeki veri güvenliği, mahremiyeti gibi konuların düzenleme, denetim ve sertifikasyon gibi araçlarla makul güvence altına alınması ile yaygınlaşma hızını arttıracaktır.
SaaS rekabete fırsat sunuyor
SaaS gelişmekte olan ülkelerde girişimleri dünya ile rekabet edebileceği bir platform olarak nitelemek doğru olacaktır. Ekonomik model olarak hizmet olarak yazılım ile ülke ve dünya çapında başarıya ulaşacak projeleri üretmesi bu konuda ülke stratejisinin belirlenmesi ile doğru orantılıdır. Türkiye’nin hala donanım ağırlıklı bir ülke konumunda olması yazılım konusunda atılacak adımların önemini vurgulamaktadır. Hizmet olarak yazılımın gelişmesinin önündeki engeller Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, kişisel verilerin korunmasına ve fikri mülkiyet haklarına yönelik düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi, bilişim sektörünün öncelikli sektör haline getirilmesi ile kaldırılmalıdır. Bu tür aksiyonlar SaaS’ın hem tedarikçi tarafında girişimciliği destekleyecek hem de kullanıcı tarafında bilgi güvenliği konularında endişeleri azaltacak unsurlar olacaktır.
PwC Türkiye Risk, Süreç ve Teknoloji Hizmetleri Bilgi Teknolojileri Risk Hizmetleri Lideri Özkan Kıvanç