Sanallaştırma süreçleri hızlandırıyor
Kritik iş uygulamalarının aksamasına neden olacak durumlar, işletmeler için bir büyük tehdit unsuru. Olağanüstü durumlarla, felaketlerle, kesintilerle karşılaşan kurumlar, sadece mali kayıplar değil; itibar, müşteri ve pazar payı gibi birçok kayıp da yaşayabilir. Kritik uygulamaların ve BT altyapısının sürekliliğinin korunması ise kurumların karşılaştığı en ciddi zorlukların başında geliyor. Diğer yandan iş sürekliliğinin sağlanması, yönetimi ve işletimi masraflı olabilecek bir süreçtir. Bu noktada; sanallaştırılmış bir altyapının sağladığı hız ve esneklikle hem iş sürekliliği artmakta hem de altyapıların işletimi ve yönetimine dair masraflar azalmaktadır.
Yüksek erişilebilirliğin sağlanması, sanallaştırma çözümlerinin sunduğu avantajlarla çok daha kolay ve hızlı bir şekilde oluşabiliyor. Sanal bir altyapının sunduğu özellikler, uygulama ve altyapıda bir kesinti uygulamadan bakım gerçekleştirilmesini de kolaylaştırıyor. Sanallaştırmayla birlikte daha az kaynak kullanılıyor, atıl kapasiteler verimli olarak değerlendirilebiliyor. Enerjiden tasarruf edilmesi sağlanabiliyor. Sanallaştırmanın kurumlara getirdiği esneklik ve yönetim kolaylığı, avantajları sayesinde başarılı iş sürekliliği çözümleri de üretilebiliyor. Sanallaştırma çözümleriyle birlikte ayrıca iş gücü kaybı da azalıyor ve operasyon maliyetlerinden ciddi tasarruflar elde ediliyor.
Mobilite tarafından olaya bakarsak; günümüzde mobilite, ölçek fark etmeksizin her kurum için önemli bir faktör haline geldi. Değişen iş yapma şekillerinde mobilite başrol oyuncusu diyebiliriz. Mobilite ve BYOD kavramlarıyla çalışanların herhangi bir kısıtlama olmadan istedikleri zaman istedikleri yerde ve istedikleri ağ üzerinden işlerini yapabilmelerine imkân tanınmaya başlandı. Dolayısıyla mobilite bugün ve yakın gelecekte de iş sürekliliğinin en önemli faktörlerinden biri olmaya devam edecek diye düşünüyoruz.
“Türkiye’de her sektöre etki etmeye başladı”
Türkiye’de birkaç yıl öncesine kadar bankacılık-finans sektörü başta olmak üzere tercihen büyük ölçekli şirketlerin gündemi olan iş sürekliliği yatırımları, artık her ölçekten ve sektörden şirketin gündeminde. Bulut bilişim ve mobiliteye dair yapılan yatırımların artması da iş sürekliliği konusunu olumlu etkileyen faktörlerden. Sektörden bağımsız olarak, iş sürekliliği ve sürdürülebilirlik her kurumun kârlılık ve büyüme hedefleri için artık en önemli unsurlardan biri.
İçinde bulunduğumuz konjonktürde her tip işletmenin öngörülebilir olaylara karşı olduğu kadar, beklenmedik durumlara karşı da hazırlıklı olmaları ve çevik bir şekilde yanıt verebilmeleri gerekiyor. Türkiye ekonomisinin gelişmesi doğrultusunda yürürlüğe konan yeni yönetmelikler, iş sürekliliği hizmetini çeşitli sektördeki şirketler açısından zorunlu hale getiriyor.
Artık her sektör, iş sürekliliğini çok önemsiyor. BT altyapılarının büyümesi, verinin boyutları ve kullanımının artmasıyla da her ölçekten işletme kendi imkânları doğrultusunda bir şekilde iş sürekliliği yatırımlarına ağırlık veriyor. Türkiye’de iş sürekliliği kültürünün artık oluştuğunu söylemek mümkün diye düşünüyoruz. KOBİ tarafında ise iş sürekliliği konusunda yatırımların önümüzdeki dönemlerde artacağını öngörüyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, iş sürekliliği ve sürdürebilirlik öncelikle bir kültürdür; tüm firmaların, çalışanlarında ve de iş ortakları tarafında da bu kültürü oturtmaya çalışması en kritik konudur.
Citrix Türkiye Kıdemli Sistem Mühendisi Koray Akarsu