Terzi usulü üretilen kabinetler öne çıkıyor
Estap yeni vizyonu çerçevesinde, kabinet ürünlerinin katma değerini artıran çalışmalara imza atıyor. Legrand Grup bünyesinde yer alan Estap, 2014 yılı başında iç organizasyon ve kanalın yapılanması çalışmalarını tamamlayarak, yeni vizyon çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Estap Genel Müdürü Murat Eti, bu kapsamda sorularımızı yanıtladı:
Estap’ın yeni vizyonu ve hedefinde neler var?
Yeni bir vizyon çerçevesinde iç yapılanmamızı yeniden oluşturduk, kanal yapılanmamızı tamamladık ve 2014 yılı bizim için yeniden doğuş dönemi oldu. Tabii bu yapılanmanın temelinde de Ar-Ge merkezimiz yer alıyor. Estap, bundan sonra fiyat üzerinden rekabet etmeyecek. Ürünlerin kalite ve performansı ön planda olacağı için de Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları daha da önem kazanıyor. Biz bugüne kadar hep benzer ürünler satmışız, markamız belli bir seviyenin üzerine çıkmış ama bu başarıyı devam ettirmek ve liderliği sürdürmek istiyorsanız yenilikleri de sizin getirmeniz gerekiyor.
Yaptığımız çalışmalar sonucunda bu sene dört tane farklı ürün sunduk. Kendimizi fiyat rekabetinden arındırmaya çalıştık. Tabii bu kolay ve hemen olacak bir durum değil. Çünkü bunu anlatmak gerekiyor. Birçok farklı şehirde seminerler düzenledik, kendimizi, ürünlerimizi ve yeniliklerimizi anlattık ve anlatmaya da devam ediyoruz. Kabinet bir kutu ve bu kutunun üzerine biz katma değer eklemeye çalışıyoruz. Dolayısıyla ürünlerin kurulumunu kolaylaştırarak bir katma değer sağladık. İkinci olarak da soğutma konusunda önemli bir katma değer oluşturduğumuza inanıyorum. Çok önemli diğer bir katma değerimiz de terzi usulü üretilen kabinetler oldu. Bu kapsamda; Estap’a geri dönüş yapıp “benim şuna ihtiyacım var” diyorsunuz. Bu ihtiyaçlara göre özel aksesuarlar üzerine çalışarak veri merkezlerine özel işler yapıyoruz. Onun için 2014 yılı Estap için oldukça önemli yıllardan bir tanesi oldu. 2015 yılının ilk çeyreğinden sonra her şey daha da yerine oturmuş olacak.
Terzi usulü üretim konusundaki çalışmalarınızı açabilir misiniz?
Veri merkezlerinde soğutma oldukça önemli bir konu olduğundan, burada kabinetlerin fonksiyonu da önem kazanıyor. Artık veri merkezlerinin, kendi ihtiyaçlarına, kabinetlerde kullanacağı cihazların durumuna ve soğutma sistemlerine uygun kabinetlere ihtiyacı artıyor. Bunun için de standart kabinetlerin artık veri merkezlerinin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilmesi gerekiyor. Veri merkezlerinin hem bugünkü hem de gelecekte oluşacak olan ihtiyaçlarını belirliyoruz. Onun için de terzi usulü üretilmiş olan kabinetler önem kazanıyor.
Küresel bir şirket bünyesinde yer alıyorsunuz. Hem know-how’ı aktarmak hem de yurtdışına ihracat yapma açısından ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Küresel bir şirketin içinde yerli bir firma gibiyiz. 2008 yılında Estap, Legrand Grup bünyesine katıldı. 2012 yılı itibarıyla gruba entegre olmaya başladık. Estap bünyesinde önemli bir know-how var.
Burada yaptığımız çalışmalar yurtdışında da meyvelerini vermeye başladı. Diğer taraftan grup genelinde de büyük bir bilgi birikimi var ve biz de bunlardan da faydalanmaya başladık. Grup ile güçlü bir sinerji oluşturduk. Şu anda 70’den fazla ülkeye ürün gönderiyoruz. Pek çok ülkede farklı projelere imza atıyoruz.
Bizim toplumumuzun güzel bir özelliği var. Çok hızlı bir şekilde gelişmelere adapte olabiliyoruz. Hele doğru insanlar ile çalışıyorsanız ortama hızlı bir şekilde uyum sağlayabiliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde ekonomik gündemler çok hızlı değişebiliyor ve buna uyum sağlamanız gerekiyor. Zaten bu özelliğimizden dolayı da yabancı şirketlerin üst kademelerinde Türkler tercih ediliyor.
Veri merkezlerinin kurulumu sürekli artıyor. Bu konuda Türkiye bir cazibe merkezi olabilir mi?
Veri merkezlerinin kurulumu ve genişlemesi artarak devam eden ediyor. Türkiye bu konuda hızlı gelişse bile Avrupa’nın hala gerisinde. Ülkemizde enerji maliyeti çok yüksek. Enerji, yer ve istihdam gibi konularda devletin desteğine ihtiyaç var. Bu gelişen ivmeden Türkiye de bir pay almalı.