Veri merkezinin yol haritasında ‘bulut’ durağı
TE Connectivity Kurumsal Ağlar Sorumlusu Kutlugün Sürmeli de şu yorumu yaptı:
“Kurumlar, veri miktarlarındaki hızlı artışı kontrol etmez ve bunu barındırmakta destek almaz ise çok ciddi bir risk altındalar demektir. Son yıllarda, veri merkezlerinin tasarımında ve projelendirilmesinde öne çıkan en önemli unsur enerji verimliliği. Veri merkezi operasyonları diğer iş süreçleriyle bütünleştirilebilirse, ancak o zaman gerçek maliyet tasarrufu ve verimlilikten bahsedilebilir.”
Fujitsu Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Halit Zaim’in tabiriyle ‘veri yorumlanması’, rekabet ortamında geri kalmak istemeyen her şirket için artık zorunlu hale geliyor. Hatta gelecek 10 yıl içerisinde elindeki veriyi yorumlayabilen ve kendi hedefleri için kullanabilen şirketler diğer şirketlere karşı çok daha avantajlı konuma gelecekler. “Yeni nesil veri merkezlerinin sağladığı hizmetlerini yüksek çalışabilirlik oranı üzerinden sunmaları bekleniyor” diyen Zaim’e göre, hataları en aza indirgemeleri, bakım operasyonları için sistemlerdeki yedek bileşenler, yedek veri ve besleme altyapıları sayesinde çalışma oranının yüzde 99 civarında tutulması hedefleniyor. Bunlara ek olarak, yeni nesil veri merkezlerinin bulunduğu yerleşkenin enerji, iklimlendirme, yangın ve su baskını koruma ile, elektronik ve fiziki güvenlik altyapılarının da sağlandığına dikkat çeken Zaim, eklemeden geçmedi: “Veri merkezleri, mobilitenin giderek artmasına uyum sağlamak için bulut platformlarına geçiyor. Bu platform sayesinde şirketin çalışanları kendi cihazları üzerinden sanal masaüstlerine bağlanabiliyor, ihtiyaçları olan verilere ulaşabiliyor ve aralarında veri paylaşabiliyor. Ayrıca tüm bunlar uygun maliyetlerle yapılıyor. Gelecekte bulut bilişimin veri merkezlerini şekillendirmeye devam etmesi bekleniyor.”