Yeni eğilimlerin temeli sanallaştırmadan geçiyor
Son yıllara damgasını vuran sosyal medya, mobilite ve bulut bilişim kavramlarından verim alınması için sektörün ortak görüşü sanallaştırmanın şart olduğu.
İş dünyasının hızla buluta taşındığını dile getiren 4S Çözüm Teknolojileri Danışmanı Evren Parladıroğlu, “Özel sektör açısından bakarsak reklamların, çözümlerin ve işleyişlerin de sosyal medya ve erişilebilirliğin yüksek olduğu bulut bilişime kaydığını görebiliriz. Teknolojide önde gelen ülkeler sanallaştırma çözümlerinin bu teknolojilerin temelinde yattığının farkında ve altın madeni olarak gördükleri bu alanı verimli şekilde kullanmak için oldukça çaba sarf etmektedirler” dedi. Ülkemizde de kurumsal firmalar ve bazı kamu kurumları yeniliklerden uzak kalmamak adına gerekli adımları atmaya başladığını söyleyen Parladıroğlu, “Ancak teknolojiyi üreten değil uygulayan bir ülke olduğumuzdan hep bir adım geride kaldığımızı söyleyebiliriz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
“İş dünyasında artan mobilite, bulut bilişim, stratejik büyük veri ve sosyal medya analizi gibi eğilimler dolayısıyla bilgi teknolojileri yatırımlarını sanallaştırma ve veri merkezi alanına kaydırmak kaçınılmaz” diyerek sözlerine başlayan Anadolu Bilişim Teknoloji Çözümleri ve Hizmetler Direktörü Yakup Kadri Unal, bugüne kadar alışılagelmiş sunucu yatırımları yerine kurumların daha hızlı ve güvenilir çalışan veri merkezlerinden hizmet almaya eğilimli olduklarını belirtti. Unal’a göre, sunucu sanallaştırma ve bulut bilişim uygulamaları hem hızlı yatırım geri dönüşü sağlıyor hem de maliyet tasarrufu imkânları yaratıyor.
Bulut bilişim ve sanallaştırmanın birbirine çok yakın süreçler olduğuna dikkat çeken Cisco Türkiye İş Geliştirme Müdürü Baran Karakurt, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Özel bulut, sanallaştırılmış sistemin üzerine kuruluyor, bu açıdan bulut bilişimin sanallaştırma konsolidasyonunda bir sonraki adım olduğunu, bir nevi sanallaştırmanın otomasyonu olduğunu söyleyebiliriz. Kurumların ve dolayısıyla pazarların sanallaştırmada geldikleri seviyelerde önemli farklar var. Bu alanda firmaların talepleri giderek artıyor ve bu artış sanal ve fiziksel ortamlara dağılan iş yüküne belirli ölçüde yansıyor. 2012 sonu itibariyle mevcut iş yüklerinde sanal ve fiziksel ortamların oranı yüzde 40 civarındaydı; bu yılın sonunda ise sanal ortamın toplam iş yüküne oranının yüzde 50’sine ulaşmasını bekliyoruz. Sunucu sayısı açısından baktığımızda sanal sunucuların yüzde 10, fiziksel sunucuların yüzde 90 oranında olduğunu görüyoruz ve bu da bize bu alanda ciddi bir sanallaştırma potansiyeli olduğunu gösteriyor.”
Uygulama sanallaştırma önem kazanıyor
Yazılım sektörünün ve genel olarak bilişim sektörünün de son yıllarda en hızlı büyüyen alanlarından birisinin sanallaştırma olduğunu ifade eden Citrix Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Günther Brand, pazara son yıllarda bulut bilişim, mobilite ve sanallaştırmanın damga vurduğunu ifade etti. Brand sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sanallaştrmanın iş dünyasının teknolojik dönüşümünde de çok önemli katkıları oluyor ve olmaya da devam edecek. Sanallaştırma; yine pazarın yükselen trendi BYOD ile de sıkı bir ilişki ve etkileşim içinde. Uygulama sanallaştırmayla son kullanıcılar kullandıkları cihazlardan bağımsız uygulama veya verileri kullanabilir hale gelebiliyorlar.
Diğer yandan, masaüstü sanallaştırmanın halen BT endüstrisi için, kurumsal mobilitenin büyümesiyle bağlı olarak da, çok önemli ve kritik bir konu olduğunu düşünüyoruz. Sanal masaüstü ise mobilite stratejisinde şirketler için ilk mantıksal adım oluyor.”