İnovasyon devlet politikası olmalı
Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) her yıl düzenlediği geleneksel etkinliklerinden biri olan; Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri (BİMY) Semineri; bu yıl Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Digital Türkiye Platformu tarafından desteklendi. 3 Nisan tarihindeki açılışta konuşma yapan TBD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Tabak, Türkiye’nin BT pazarında, yüzde 0,75 oranında pay sahibi olduğuna işaret ederek, “Ekonomik büyüklük olarak dünyanın 17. ekonomisi olan ülkemizin hem nüfusunun hem de ekonomisinin dünya genelindeki payı yüzde 1’in üzerinde olmasına karşın, küresel BT pazarından aldığı payın yüzde 0,75’te kalıyor olması düşündürücüdür” ifadesini kullandı. Tabak, 3G platformuna geçişte olduğu gibi yerli kullanım ve Ar-Ge katkısının artarak 4G platformunda da yer almasıyla sektörün ve dolayısıyla Türkiye’nin çok hızlı büyüyeceğini vurguladı. Mevcut durumdaki BT kullanım kapsamını önemli şekilde değiştirmediği sürece, Türkiye’nin BT alanında sadece bir tüketici ülke olarak yer almaya devam edeceğinin öngörüldüğüne dikkat çeken Tabak, BT sektörünün yalnız ekonomik kalkınmanın değil, sosyal kalkınmanın da motoru olduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
İlk 10 ekonomi için daha yoğun Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin yürütülmesi zorunlu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK) Başkanı Kadri Bürüncük, KKTC’de Elektronik Haberleşme Yasa Tasarısı’nın hazırlandığını hatırlatarak sektörde regülasyonun etkin bir şekilde başladığını belirtti. Bürüncük “4G ihalelerinin arifesindeyiz, mevzuat çalışmaları son aşamada. TBD’nin benzer etkinlikleri KKTC’de düzenlemesini temenni ediyoruz” dedi. BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer de konuşmasında; bilişim sektörünün büyük tedarikçilerinin ve entegratörlerinin Ar-Ge merkezleri açmasının büyük önem taşıdığını kaydederek 4G ihalesi hakkında da şu bilgileri verdi: “ 390.4 mhz bant genişliğinin aynı anda verileceği bu ihale, dünyada yapılan en kapsamlı ihale olacak. 2020’de 5G ile ilgili piyasaya çıkarılacak yeni teknolojik ürünler hayatımızda ciddi bir değişim dalgasına yol açacak.” Acarer, “BTK’nın gelirlerinin yüzde 20’sinin Ar-Ge için ayrılması, sektörümüz için teşvikler çıkarılması önemli gelişmelerden biri. Ülkemizin 2023 yılı hedeflerine ulaşması ve dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alması vizyonu doğrultusunda; daha yoğun Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri yürütülmesinin zorunlu olduğunu düşünüyorum. Steve Jobs diyor ki; ‘Ben kişilerin beğenilerine uygun hareket etmedim, buna uygun ürün geliştirmeyi hedeflemedim. Ben, daima kişilerin beğenilerini değiştirecek ürünleri üretmeyi hedefledim.’Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in Steve Jobs’un ölümünün arkasından, Facebook çalışanlarına Steve Jobs’un başarılarını anlattıktan sonra söylediği ‘yüksek kaliteli ve iyi şeyler yapmaya odaklanın’ ifadesi, bu genç dahinin çalışma felsefesini çok güzel açıklıyor” şeklinde konuştu.
KKTC’nin bir bilişim adasına dönüşmesini istiyoruz
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, Türkiye’de sektörde elde edilen başarının KKTC için de yol gösterici olup büyük bir vizyon oluşturduğunun altını çizdi. Taçoy, “KKTC’nin bir bilişim adasına dönüşmesini sağlayacak koşulları oluşturma arzusundayız. KKTC'nin bir bilişim adasına dönüşmesi, KKTC halkının dünyadaki değişimleri takip etmekle yetinmeyip yeri geldiğinde dünyayı değiştirebilecek atılımlar yapmasını sağlayacak. 4G testlerini başarıyla tamamladık. Bilişim Suçları Yasa Tasarısı, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde görüşüldü. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasa Tasarısı da Meclis’e sunuldu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile analog yayıncılıktan sayısal yayıncılığa enterferanssız ve eşzamanlı geçiş konusunda görüşmeleri sürdürmekteyiz. BTK’nın destekleri ile BTHK ve Bakanlık olarak 4G ihale çalışmaları devam ediyor. Bakanlığımızın kordinasyonunda devam eden e-Devlet projesinde somut ilerlemeler kaydediliyor. e-İmza çalışmaları da e-Devlet projesi ile paralel olarak sürdürülüyor” açıklamasını yaptı.
‘Çaycı’ ve ‘Evebirilazım’a büyük ilgi
Yönetim Danışmanı ve Eğitimci Yekta Özözer, ‘İnovasyonun Matematiği ve Yeni Trendler’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi ve yenilikçilik çalışmalarında bütünü görebilmenin önemine dikkat çekti. Özözer, “Türk şirketleri köşeye sıkıştı. Şirketlerin mutlaka süreç inovasyonu yapması gerek. Ürünle müşteri mutlaka bütünleşmeli. Pazarda büyük inovasyon fırsatları bulunuyor. Tek bir yenilikçilik metodu yeterli olmuyor; bağlantı kurup sentezlemek gerekiyor ve çevremizde de çok kaynak var. İnovasyon ve değişim için zorunluluk hissi oluşturulmalı” dedi. Yaptığı buluşlar; 2013 yılında ‘Science’ dergisinde yayımlanan, aynı yıl Silikon Vadisi’nde kurduğu BT şirketi Wallit’e bir buçuk hafta gibi kısa bir sürede 1,2 milyon dolar yatırım alan Veysel Berk de çağrılı konuşmacı olarak katılımcılara hitap etti ve 8 ayda cirosunu yüzde 258 artıran ‘Çaycı’ ile ‘Evebirilazım’ şirketlerinin kuruluş öyküsünü anlattı. Çaycı’nın tüm Türkiye’ye yayılacağını açıklayan Berk, üretim aşamasında katkı verdiği mikroskop projesi için Stanford Üniversitesi’ne iki ayda bir gidip çalışmalara devam ettiğini de ekledi.
İnovasyon için iş birliği gerekir
Microsoft Windows Cihazları Çözüm Uzmanı Selcen Arslan, Ankara ofislerinde kurdukları MIC / Microsoft Innovation Center – Microsoft Inovasyon Merkezi hakkında bilgi verdi. Microsoft’ta kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığına dikkat çeken Arslan, Windows 10’un temmuz ayında lansmanının gerçekleştirileceğini belirtti. İnovasyon ve Girişimcilik Enstitüsü Kurucu Ortağı Berrin Benli, ‘İnovasyon ne değildir?’ sorusunu gündeme getirip ilgi çekici bir sunum gerçekleştirdi. Benli, “İnovasyon için iş birliği gerekir. İnsanları refaha eriştirecek tek yol da inovasyondur. İnovasyon; buluş-icat değildir. Buluş, bir fikrin veya ürünün ilk defa ortaya çıkması ise, inovasyon bu buluşun pratikte uygulama bulması, ekonomik bir değere dönüştürülmesi veya kendi talebini yaratması olarak tanımlanabilir. Bir Ar-Ge faaliyetinin ticari getirisi olmasını bekliyoruz. Ar-Ge’nin inovasyona dönüşmesi hepimizin arzusu. ‘Yapılan Ar-Ge çalışmalarının ne kadarı inovasyona dönüşüyor?’, bunu araştırıyoruz” dedi. İnovasyonun; teknoloji, bilim ve endüstri ürünleri tasarımı olmak üzere 3 büyük bileşeni bulunduğunun altını çizen Benli, “İnovasyon ve girişimcilik birbirini tamamlıyor. Girişimcinin günümüzde artık mutlaka inovatif olması gerekiyor” açıklamasını yapıp konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şirketler rekabet etmek istiyorlarsa inovasyonu içselleştirmek durumundalar. İnovasyon önceliklendirilmeli ve bir devlet politikası olmalı. Hollanda’da inovasyonu nasıl özendirdiklerini ve devlet politikası haline getirdiklerini gözlemliyoruz. İnovasyonun önemli bir ateşleyicisi de yaratıcı fikir; yaratıcılık için de çalışmalı.” Benli , “Bakış açımızı biraz olsun değiştirdiğimizde bile nelerle karşılaşabileceğimizi görebilirsiniz” diyerek sözlerini tamamladı.
Fatih Projesi için öğretmenlerin eğitimi projesi geliştirildi
İlk günün son paneli; ‘Ciddi oyun nedir?’e ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysi İşler, Bilten Genel Müdürü Sevilay İmre ve HRİKa Çözümler Kreatif Satış ve Pazarlama Direktörü Pınar Türker katıldı. Dünyadaki farklı sektörlerden birçok saygın kurumun, değişik alanlarda çalışanlarını bilinçlendirmek için kullandıkları ciddi oyun formatında hazırlanan e-Öğrenme simülasyonları hakkında bilgi veren konuşmacılar, bu oturumda ciddi oyunların tasarımında izlenen ilkeleri anlatıp farklı ciddi oyunlardan örnekler verdiler. İşler, öğretmenlerin eğitimine vurgu yaparak Fatih Projesi için öğretmenlerin eğitimi projesi geliştirdiklerini kaydetti.
Sonuna kadar dürüstlük…
Seminerin ikinci gününün ilk konuşmacısı olan Compos Mentis Psikiyatrik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi’nden insan zihninin analiziyle uğraşan analist- psikoterapist Cumhur Boratav, ‘Yaratıcı Düşünce, Yaratıcı Zekâ’ sunumuyla yaratıcılıktan başlayarak insan zihninin işleyişine kısa bir yolculuk yaptı. İstanbul’da doğup büyüyen, 1997’de radikal bir kararla önce Kuşadası’na yerleşen, birkaç yıl sonra da Nazilli’de kendi ‘İpek Hanım Çiftliği’ni kuran Pınar Kaftancıoğlu ise “Sosyal Girişimcilik, Sosyal İnovasyon” öyküsünü katılımcılarla paylaştı ve ‘sonuna kadar dürüstlük ve samimiyetle davranmanın temel ilkeleri olduğunu kaydetti. Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü İhsan Elgin, yeni iş veya girişimi ‘Aşırı belirsizlik koşulları altında yeni bir ürün veya hizmet sunmak için tasarlanan, insana dayalı bir kurum’ şeklinde tanımlayarak yeni girişimlerin; büyük şirketlerin versiyonları olmadığına vurgu yaptı. Elgin, “ABD’de girişimcilik dersleri ilkokulda başlatılıyor. Türkiye’de inovasyonu orta düzey yöneticiler engelliyor. Kamunun, yeni işler kurulmasına olanak ve teşvikler vermesi gerekiyor, hibe ve teşvikleri veren kurullarda akademisyenler bulunuyor oysa yatırımcıların olması gerek” şeklinde konuştu ve “Sabır; işten vazgeçmemektir. Aynı yöntemle inat etmek değildir!” dedi.
Kamuda inovasyon için yönetişim organizasyonu iyi kurulmalı
TBD Ankara Şubesi Başkanı Selçuk Kavasoğlu’nun yönettiği ‘Kamuda İnovasyon’ konulu panelde ise; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi Başkanı Furkan Civelek ile Aselsan YK Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kesik konuştu. Yılmaz, kamuda en ufak bir inovasyonda illegaliteyle suçlanılabileceğine dikkat çekerek kamuda inovasyon için yönetişim organizasyonun iyi kurulması gerektiğine vurgu yaptı ve “Kamu inovasyonunda tam bir ilgili sorumluluk yok. Kurumsal yönetim ilkelerinin inovasyona imkân tanıyacak bir noktaya gelmesi lazım. Kamunun kurumsal yönetişim perspektifini yakalaması gerekiyor” ifadesini kullandı. Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki eylemlerle ilgili detaylı bilgi veren Civelek, stratejinin koordinasyonunun önemine değindi ve paydaşlarla iş birliğinin gerekliliğine vurgu yaptı. Civelek, “Şirketlerin projelerinde yenilikçi olması büyük önem taşıyor, şirketler yenilikçi fikirleri zorlamamalılar. Büyük Veri Projesi konusunda da özel sektörden beklentimiz var” dedi. Kamuda inovasyonun diğer reform hareketleriyle birlikte yürümesi gerektiğinin altını çizen Kesik de İnovasyon Platformu’ndan bahsederek bütüncül sistem yaklaşımını takip ettiklerini belirtti. Panelin ardından sunum yapan Vodafone’dan Emre Yorgancıoğlu da; tüm bileşenlerin buluta bağlandığını hatırlatarak “Altyapı kurmak yetmiyor, doğru yapıları da kurmak gerekiyor” ifadesini kullandı ve Vodafone olarak BT dönüşümünü desteklemek için pek çok yatırım yaptıklarını kaydetti. Etkinliğin son oturumunda ise Ar-Ge ve yenilikçiliğin toplumsal etkilerine bir örnek uygulama olarak Havelsan’ın ‘e-Sandık’ uygulaması tanıtıldı. ‘Elektronik seçimle yönetime gelen ilk yönetim kurulu’ olduklarına işaret eden TBD Başkanı Tabak’ın yönettiği oturumda, Havelsan Yargı, Sağlık ve Enerji Programlama Genel Müdürü Eray Kılıç, elektronik seçim uygulamaları, SEÇSİS’ten söz edip seçimlerde kullanılmak üzere tasarlayıp hazırladıkları ‘e-Sandık’ uygulamasına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. Kılıç, “SEÇSİS tamamen özgündür, lokaldir, Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir yazılımdır. Nihai hedef; mekân bağımsız oy kullanmaya yönelmek” dedi. TBD Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Taşçı ise son genel kurul seçimlerinde kullanılan ‘e-Sandık’ uygulamasıyla TBD olarak tarihi bir misyonu yerine getirdiklerine dikkat çekti ve “Seçmenin işini kolay yapabilmesi gerek. İstediklerimizi Havelsan çok iyi şekilde ortaya koydu” şeklinde konuştu.
Ekosistemde oluşturulan ürünler Türkiye adına pazarlanıyor
TBD Üyesi Nihan Tuna’nın başkanlığını yaptığı ‘Türkiye’de İnovasyon Kültürü ve Stratejisi’ paneline; TÜBİTAK Uluslararası İşbirliği Daire Başkan Vekili Hakan Karataş, TÜRKSAT bilişimden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Halil Yeşilçimen, Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Altan Özkil ile Labris Networks CTO’su Oğuz Yılmaz katıldı. “Yenilikçilik bir ekosistem ve bu ekosistem kendi kültürünü kurabildiği ölçüde kendini sürdürülebilir kılıyor” bakış açısıyla sunulan panelde Özkil, ‘Türkiye’de yenilik yaratma (inovasyon) kültürü ve stratejisi’ başlıklı bir sunum yaptı. Özkil, inovasyon için önerilerini sıraladı ve üst düzey sahiplenme ve geniş katılıma, tüm paydaşların çıkarlarının gözetilmesine vurgu yaptı. Karataş da, devletin yaptıkları ve neler yapılması gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulundu ve “Uygun eğitim sisteminiz yoksa, buna uygun bir ekosisteminiz olması da mümkün değil” ifadesini kullandı. Yeşilçimen, “Üretmek ve küresel pazarda payımızı artırmak, ihracat yapmak gerekiyor” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Türksat olarak uygulama sahasında varız ve bir ekosistem kurmaya çalışıyoruz. Bir üst bakışa, birlikteliğe ihtiyaç var. Mekânsal olarak da birlikte olunabilir mi fikri ortaya çıkmaya başladı. Ekosistemde oluşturulan ürünlerin Türkiye adına pazarlama gayreti içindeyiz” açıklamasını yaptı. Yılmaz ise, İnovaLİG’de aldıkları İnovasyon ödülünü detaylandırıp fikrin çok hızlı ürünleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.